Bilgi İşçilerini Uçuruma Götüren 4 Kritik Hata

‘Tahminde bulunmayı’ profesyonel bir işiniz olarak hiç düşündünüz mü? Gerek günlük hayatımızda gerek iş hayatımızda farkında olduğumuz ya da olmadığımız sayısız tahminde bulunuyoruz. Eğer hayatınızı/işinizi iyileştirmek/ileri götürmek istiyorsanız ilk olarak daha iyi tahminler yapmaktan başlayabilirsiniz.

Okumaya devam et Bilgi İşçilerini Uçuruma Götüren 4 Kritik Hata

Gerçek Çözüm vs Sahte Çözüm

Çözüm bulmak, günlük hayatta en sık yaptığımız eylemlerden bir tanesi. Çözüm ararken kullanabileceğimiz onlarca yol var. Bu yazımda bulduğumuz çözümlerin gerçek ve sahte olma durumlarını hepimizin tanık olduğu traji-komik bir vaka ile birlikte yazacağım.

Örnek vakamıza geçmeden önce en temel itibari ile gerçek ve sahte çözümler arasındaki farka bakalım. Gerçek çözümlerde problem temel dinamiklerine uygun olarak sürdürülebilir ve tekrarlanabilir bir çözümdür. Problemi çözmek, sizi ileriye götürür, yeni ve farklı problemlerle karşılaşmanızı sağlar.

Okumaya devam et Gerçek Çözüm vs Sahte Çözüm

“The Bad Drives Out The Good”

Farkında olsak da olmasak da aslında hayatımız problemlere çözüm bulmak üzerine kurulu. Sadece işimizle ilgili problemler değil, hayatımızın tamamı farkında olduğumuz ya da olmadığımız problemlere bilinçli ya da bilinçsiz olarak bulduğumuz çözümlerden oluşuyor. Çözüm bulmak dediğim zaman problemi tam anlamı ile çözmek anlaşılmasın. Çözümü hiç bulmamakta bulduğumuz en kolay ve belkide en popüler çözümlerden bir tanesi. (Bu konuda Problem çözümün kendisi olabilir yazımı okuyabilirsiniz.)

Okumaya devam et “The Bad Drives Out The Good”

Çevremiz, Detaylar ve Hayatımıza Etkileri

Çevremizin davranışlarımız, düşüncelerimiz ve nasıl biri olduğumuz üzerinde büyük bir etkisi var. Gelişmemiz ve değişmemizde bulunduğumuz çevre oldukça etkili. Zaman zaman, çevremizin bize etkisini kestirebilsekte, yapılan araştırmalar çoğu zaman çevremizin üzerimizdeki etkisinin sandığımızdan daha büyük olduğunu ve bizim bu etkinin farkına bile varmadığımızı gösteriyor.

Öncelikle Toronto üniversitesinden Chen-Bo Zhong ve Northwestern üniversitesinden Katie Liljenquist’in yaptıkları araştırma ile başlayalım. 2006 yılında Journal of Sience’da yayınlanan araştırma kısaca şu şekilde. İnsanlara geçmişlerinde yaptıkları, etik olmayan, kötü bir olayı hatırlamalarını istediler. Sonrasında kendilerini nasıl hissettiklerini bu insanlara sordular. Sonrasında katılımcıları iki gruba ayırarak, bir gruba ellerini sabunla yıkama olanağı verirken, diğer gruba böyle bir olanak sunmadılar. Deneyin burada bittiğini, ödeme yapmadan bir sonraki deneyde görev alıp almak istemeyeceklerini sordular. Ellerini yıkamayan denek grubunun %74’ü ücretsiz olarak bir sonraki deneye katılmayı kabul ederken, ellerini yıkayan insanların sadece %41’i bir sonraki deneye katılmayı kabul ettiler. Araştırmacılar bu durumu ellerini yıkayan grup temizleme hissi yaşadıkları için, bir iyilik yapma ihtiyaçları üzerlerinde kalmaması şeklinde yorumluyorlar.

Bir başka araştırma ise 2003 yılında Aaron Kay, Christian Wheeler, John Barghand ve Lee Ross’dan. Bu araştırmada insanlara “c–p—tive” kelimesini tamamlamaları isteniyor. Deneye başlamadan önce iş dünyası ile ilgili resimlerin gösterildiği grubun %70’i bu kelime “competitive” olarak tamamlarken, kontrol grubunda bu oran sadece %42 olarak kalıyor.

Bu araştırmaların ortaya çıkardığı etkiye psikolojide Priming ismi veriliyor. Farkında bile olmadığımız küçük detaylar ne düşüneceğimizi, nasıl hissedeceğimizi ve alacağımız kararları önemli ölçüde etkiliyor. (Bu konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm Nasıl Anlatıyoruz? yazımı okuyabilirsiniz.) Farkında olsakta olmasakta hepimiz kendi hayatımızın tasarımcıyız. Konuşurken seçtiğimiz kelimeler, dinlediğimiz müzik, sorduğumuz sorular, zaman geçirdiğimiz insanlar ve hergün düşünerek yada düşünmeden karar verdiğimiz bütün detaylarla birlikte bütün hayatımızı tasarlamış oluyoruz.

Sayın İsmail Arı’nın “Yüzünü ışığa dönmeli insan” yazısını (alternatif link) bu açıdan tekrar okumakta fayda var. Dolu dolu bir hayat için yüzümüzü ışığa dönmeliyiz. Fakat bunun tek başına yeterli olacağını düşünmüyorum. Aynı zamanda insanın “karanlığa da arkasını dönmesi” gerektiğini düşünüyorum.

Farkındalık, Çekirdek İdeoloji ve Sonuçları

Doğan Cüceloğlu gerek kitapları, gerek yaptığı programlar ve paylaşımlar ile takip etmeyi kendim için görev bildiğim kişilerden bir tanesi. Savaşçı, İyi Düşün Doğru Karar Ver, İçimizdeki Çocuk gibi yurdumuz insanı için kritik eserlerin yazarı. İnternet sitesinde yazdığı makaleler ile de oldukça doyurucu bilgiler veriyor, insanları aydınlatıyor. Bu yazıyı yazmama sebep olan yazısı ise “Maydonoz Doğan” başlıklı yazısı.

Yazı aslında bir öz eleştiri. “Büyük insan tek bir cümledir” alıntısı ile başlıyor ve hayatında büyük etkileri bulunmuş kişilerin vizyonlarının nasıl tek cümlede belirlediklerinden bahsediyor. Kendi tek cümlesini (“Çocukluğunu doya doya yaşamanın önemini anlamış bir toplum oluşturmaya katkıda bulunmak.”) ve hayatının geri kalanını bu kendi tek cümlesine ayırmak istediğini paylaşıyor.

Okumaya devam et Farkındalık, Çekirdek İdeoloji ve Sonuçları

Dünyanın En Basit Not Uygulaması: Atomic Note

Değişik değişik proje fikirleri hemen hepimizin aklına gelir. Olsa, kullanırdım denebilecek cinsten proje fikirleri benimde zihnimi çokca gelen ve yapamdığım için içime sinmeyen bir konuydu. Bu konuda bir adım atmak ve başlamak istiyordum fakat bir şekilde sürekli kalıyordu.

Okumaya devam et Dünyanın En Basit Not Uygulaması: Atomic Note