‘Tahminde bulunmayı’ profesyonel bir işiniz olarak hiç düşündünüz mü? Gerek günlük hayatımızda gerek iş hayatımızda farkında olduğumuz ya da olmadığımız sayısız tahminde bulunuyoruz. Eğer hayatınızı/işinizi iyileştirmek/ileri götürmek istiyorsanız ilk olarak daha iyi tahminler yapmaktan başlayabilirsiniz.
Tahmin yapma (forecast) konusunda sevgili Eren‘nin tavsiye ile The Signal and The Noise kitabı ile tanıştım. 21. yy bilgi ve fikir işçilerinin mutlaka okuması gereken bir kitap. Direkt olarak kitap içerisinde beslenilebilecek birçok kaynak var. Detayları sevenler için detay kısımlarında da bolca fikir bulunuyor.
Bu yazı için benim kitaptan seçtiğim bölüm aslında Mekanik Türk (Türkçe) ile başlayan ve satrançta dünya şampiyonu Kasporov’un Deep Blue ile efsanevi mücadelesini temel dinamikleri ile anlatan bir bölümden.
… he (Claude Shannon, the father of modern chess computer) saw four potential advantage for computers.
1. They are very fast at calculations.
2. They won’t make error, unless the errors are encoded in the program.
3. They won’t get lazy and fail to fully analyze a position or all the possible moves.
4. They won’t play emotionally and become overconfident in an apparent winning position that might be squandered or grow despondent in a difficult one that might be salvaged.
These were to be weighed, Shannon thought, against four distinctly human advantages;
1. Our minds are flexible, able to shift gears to solve a problem rather than follow a set of code.
2. We have capacity for imagination.
3. We have the ability to reason.
4. We have the ability to learn. (The Signal and The Noise sayfa 265-266)
Bilgisayarlarla aramızdaki ilişkiye çok ilkel olarak baktığımızda stratejik olarak bizim için tehdit ve fırsat yaratan noktaları, Shannon bizim için hazır çıkarmış. Bu resme baktığınızda yapabileceğiniz iki temel aksiyon var. Birinci yol, bilgisayarların avantajlı olduğu alanlarda kendinizi geliştirmeye çalışarak, onlarla rekabet etmek. İkinci yol ise avantajlı olduğunuz alanlar üzerine daha fazla odaklanarak, bu alanlar üzerinde en iyi olarak, rekabet etmek.
Tarih, (iş hayatı, kişisel hayat, savaşlar ve ülke yönetimi ile igili kararlar …) birinci yolu seçmenin bizim için hüzünlü bir yol olacağını söylüyor. Yani bilgisayarlardan daha iyi bir bilgisayar olmaya çalışırsanız, ne yaparsanız yapın, sonunuz hüsran olacak. (Etkili sonuçlar üretmek için kendinizi çok iyi biliyor olmalısınız. Bu konuyla ilgili Farkındalık, Çekirdek İdeoloji ve Sonuçları yazımı okuyabilirsiniz.) Zaten avantajlı olduğunuz alanları daha iyi tanımak, bu alanlar üzerine daha fazla odaklanarak, ustalaşmak uzun vadeli olarak en iyi sonucu veren strateji. Bu açıdan konumunuzu korumak (ya da daha ileri gitmek) için Shanon aslında gerekli tüm sırları bize açıkca vermiş durumda.
1. Zihniminizin esnek olması, ‘problem çözmek için’ sürekli belirli davranış ve metotları tekrar tekrar dönüp uygulamak yerine, problemin tabiatına uygun en iyi çözümü arayacak zihin yapısına geçebiliyor olmalıyız.
2. Hayal gücümüz kopyalanamayan (aslında ‘scale’ de edilemeyen) bir kaynak. Dururken bir anda harika hayaller kurmayı beklerseniz, fazlaca beklemek zorunda kalabilirsiniz. Hayal ve yaratıcılık birçok farklı alandaki bilgi ve deneyim birikiminin farklı farklı yollarla bağlanması ile değerli bir form kazanıyor. Bu açıdan kendinizi bulduğunuz her fırsatta ‘etkili’ bir şekilde dolduruyor olmalısınız.
3. ‘6 Main Traits For Startup Team Members‘ yazımdaki en temel olarak başarılı bir startup dünyası çalışanı için üç düşünme şekli üzerine çalışması gerketiğini söylemiştim. Bunlar yaratıcı düşünme, stratejik düşünme ve eleştirel düşünme. Birçoğumuz sürekli düşünüyoruz. Buradaki konu sadece düşünmek değil, etkili bir şekilde düşünmekte. Uzun gözlemler sonucu ortaya çıkan birçok düşünme hatası bulunuyor. ‘Nasıl etkili düşünebilirim?’ sorusu üzerine kafa yorup, düşünme hataları hakkında detaylı bilgi sahibi olursanız, her geçen gün daha güçlü bir düşünür haline geleceksiniz.
4. Öğrenme yeteneği 21. yy bilgi ve fikir işçileri olarak bizlerin en temel yaptığı eylem olması gerekiyor. Öğrenme üzerine ciddi bir enerji harcamaz ve kendinizi ‘tok’ hissettiğiniz anda geri dönüşü çok kolay olmayacak bir girdabın içerisine kendinizi atmış oluyorsunuz. Öğrenme konusu hayatta vaz geçeceğiniz en son şeyler listesinde yerini sıkı bir şekilde almasını sağlayın.
Bilgi ve fikir işçisi olarak yukarıdaki bu dört madde üzerinde güçlü olarak çalışmak sizi yukarı doğru taşıyacak. Fakat burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var. Eğer bu maddelerin tersi durumları uygularsanız, bu durumda sizi aşağı doğru çekmeye başlayacak. Eğer esnek düşünemiyorsanız, hayal kuramıyorsanız, düşünme yeteneğiniz yoksa (daha da kötüsü hastalıklı düşünüyorsanız) ve öğren(e)miyorsanız en çekirdek alanınız olan bilgi kalitesi alanında düşüşe başladınız. Bu bir uçurumdan aşağı düşmek gibi. Yere çarptınız an düşmüş olduğunuzu anlayacaksınız. Yaptım ama birşey olmadı demeMEnizi tavsiye ederim.
Nate Silver’ın poker oyuncuları lie ilgili “worst players at the table are losing money much faster than even the best ones are making it” çıkarımı üzerine başka bir yazıda görüşürüz.