Bu yazımda eleştiri ve iletişim konusunda düşündüklerimi paylaşacağım. Aslında eleştiri ve iletişim yerine eleştiri iletişimi de diyebiliriz. Bu yüzden önce iletişim ile ilgili düşündüklerimi sonra eleştiri iletişimi ile ilgili düşündüklerimi yazacağım. Daha sonraki yazımda da iletişimde ve eleştiride problem yaratanlar nedir üzerine düşüncelerimi paylaşacağım. Eğer eleştiri benim için önemsiz diyorsanız bu yazıyı okumayabilirsiniz. 🙂
Hayatımız boyunca sayısız iletişim kuruyoruz ve bu şekil de hayatımızı devam ettiriyoruz. Peki biz insanlar olarak kimlerle iletişim kurarız ? Sadece insanlarla iletişim kurduğumuzu düşünmüyorum ben. Örneğin klavyede bir tuşa bastığımızda ekrana çıkan harf bizim bilgisayarımıza verdiğimiz bir emir olarak iletişim iken kod yazarak yazılımın çalışmasını sağladığımızda da bilgisayarımıza bir şeyler öğretmiş oluyoruz. Netice olarak iletişim insanın, etkileşime girmek istediği şey her neyse(insan, bilgisayar, bitki, hayvan, …) onunla etkileşime girmek için kullandığı yoldur. İletişim üzerine bilgilerimizi artırmak, bu konuda hassas düşünmek bizim aktarmak istediğimiz şeyi konforlu ve başarılı bir şekilde aktarmamızı sunmamızı sağlar. Buda hem kendimiz hem karşımızdaki insan için sağlıklı ve rahat bir ortam sunarken aynı zamanda fikirlerin ve sanatın bir ekip tarafından geliştirildiği yerlerde bu şekilde bir iletişim gereklidir. Yeterli değildir sadece gereklidir.
Fikir ve sanatın geliştirildiği ekiplerde diğer en temel gerekliliğin ise eleştiri olduğunu düşünüyorum. Özellikle fikirlerimizi sağlıklı iletişim ortamında eleştirmemizin şart olduğunu düşünüyorum. Fakat eleştiri konusu özellikle toplumumuzda birçok etkenden dolayı tam olarak anlaşılmamış bir olay olduğunu düşünüyorum. Bu konuda iletişim konusunda olduğu gibi öğrenme odaklı araştırmamız ve düşünmemiz gerekiyor. Ben yaşadıklarım, düşündüklerim ve okuduklarımla beraber eleştirileri yapılışı ve sonucu bakımından ikiye ayırıyorum. 1-) Yapıcı eleştiriler, 2-) Yıkıcı eleştiriler
Yapıcı eleştirileri kısaca şu şekilde görüyorum. Sağlıklı bir ekipte olması gereken, yapılan eylemlerin değilde düşüncelerin eleştirildiği, eleştiriler sunulurken hassas davranıldığı eleştiri yöntemi. Bu yöntemde eleştirenler amacı sadece kendilerince yanlış gördükleri şeyleri düzeltmek olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde yapılan eleştirilerde eleştirilerin okları kişilerden daha çok fikir ve düşünceler üzerine yönelir ve eleştiri sonucunda ya es geçilmiş,konuşulmamış veya atlanmış nokta aydınlatılır yada önceden sorulmamış bir soru sorulmuş, yapılmamış bir hesap yapılmış, eksik kalan bir şeyler tamamlanmış olur ve artık o fikir daha sağlıklı bir form almış olur.
Yıkıcı eleştiri kısaca fikir ve düşüncelerden daha çok yapılan fiillerin ve eylemlerin eleştirildiği eleştiri şeklidir. Bu eleştirinin neden yapıldığını anlamıyorum. Faydalı bir sonucunu şimdiye kadar görmedim. Zararlarını özetlemem gerekirse, insanlarda kırgınlıklar oluşur, düşünce ve fikirlerden uzaklaşılır buda odak noktasının kaybedilmesi anlamına gelir. Hiçbir gelişme yaşanmazken, eksik noktalar, atlanmış hesaplar bırakın tamamlanmayı adeta savunulur hale gelinir. Sonuç tabii ki felaket olacaktır.
Sonuç olarak zaten birçok açıdan eksik olduğumuz eleştiri konusunda normalin üzerinde araştırma yapmak ve hassasiyet göstermeden kaliteli eleştiri yapamayacağımızı düşünüyorum. Açık beyinlik ve yürekliliğin bir arada bulunmadığı zamanlar verimsizliğin ve problemlerin artmaya başladığı zamanlar olacağını düşünüyorum.
Pingback: Beden dili « Girişimcilikle ilgili girişimci bir blog()